Demet Akalın: Bizim dostluğumuz işimizi engellemiyor. Tabii ki tenkitlerimiz oluyor birbirimize, kılık kıyafetten tutun da aklına gelebilecek her türlü konuda... I
Alişan: "Üşütürsün" derim en fazla..
D.A.: En fazla o kadar diyebilir!
Alişan: Asıl o benim kıyafetime karışıyor. Ben örneğin bir teklif geldiği zaman, aklımın yettiğince o işle ilgili tecrübem varsa fikirlerimi söylüyorum. Bizim meslekte herkes birbirini şakşaklar. Biz öyle değiliz. En basitinden giyimimi beğenmezse acımasızca söyler, Demet.
D.A.: Ama çok güzel giyinmiyor mu bu ara Alişan? Değişiklikler var...
Alişan: Evet, birlikte alışverişe çıktık, çok kıyafet almışız.
D.A.: Paraya kıydı bu ara.
D.A.: Öyle öyle.
Alişan: Hem öyle hem de yavaş yavaş artık popçu oluyoruz, kıyafetimizi de alalım. Kredi kartları patladı.
D.A.;Alişan iyidir hoştur da, benimle içmiyor ya, o yüzden tuzsuz bir karnıyarık olabilir. Alişan: Demet'in her kesimden hayranı var. 7'den 77'ye herkes onu çok seviyor. O zaman ben de ona ramazan pidesi diyeyim, yumurtalı.
Karnıyarıkla da iyi gider...
D.A.: Değil mi? Bandıra bandıra güzel olur.
Alişan: Kısmet, çocuk için önce evlenmek lazım.
D.A.: Alişan'dan iyi baba da, iyi bir koca da olur. Aile bağları kuvvetli olduğu için evcimen bir insan. Ama evlilik için sanki biraz erken gibi şu anda.
Alişan: Yaş itibariyle değil ama hayat şartları anlamında erken. Şu anda evliliğe çok hazır değilim gibi hissediyorum. Askerden yeni geldim. 15 ay askerlikten sonra bir de evlenip 15 sene evlilik... Ama benim erkek çocuğum olacakmış gibi geliyor. Sanki, Demet'in de kız çocuğu olacak.
D.A.: Tabii güçler, paralar dışarıya gitmesin!
Alişan: Düşünsene senin kız gelmiş "Anne Alişan amcanın oğlu elimi tuttu" diyor... D.A.: Hayali bile komik.
Alişan: Anlaştık.
